Gelecekten Gelen ve Bizi de Oraya Götürmeye Kararlı Tomorrow Machine

Her şeyin hızla akıp değiştiği bir dünyada, son yüzyılda aşağı yukarı aynı kalan nadir şeylerden biri yiyecek ambalajları sanırım. Evet tabi, cipslerin biraz daha süslü, pahalı organik yiyeceklerin ise biraz daha ‘organik’ hissettiren paketleri oldu ama, tüm gıda sektörüne bakıldığında gelişmelerin çokça gerisinde kaldıkları aşikar.

Tomorrow Machine yani Yarının Makinesi ile tanışın, bu hareketsizliğe umut verici bir ivme kazandıran İsveçli endüstriyel tasarım stüdyosu. Fikirleri o kadar inovatif ki, sanki gerçek değil de ortaokulda yaptığım teknoloji tasarım projelerinden biriymiş gibi hissettiriyor. 🙂 Ama size söz verebilirim ki, tamamı gerçek! İçindeki gıda çürürken kendisi de çürüyen Bunlar da Geçer (This Too Shall Pass) paketinden, sulanma ihtiyacını gideren bitki saksılarına, kendi kendini temizleyen tabaklardan (ve gerçekten işe yarayan!), fırının içinde yemeye hazır olduğunda kendi kendine açılan yemek paketlerine kadar çok sayıda tasarım geliştirmişler.

İsminden de anlaşıldığı gibi, dünyaya sorumlu, ‘yarın’ insanlara iyi gelecek bir şeyler yaratmanın telaşındalar. Önlerinde duran plastik duvarını hem biraz eğlenerek, hem de çok heyecan verici tasarımlarla yıkmayı hedef edinmişler. Bu zamana kadar nerelerdeydiniz yahu!

Özenli bir malzeme bilimi temelinde, sürdürülebilirliği kalbine koyan ve bir o kadar da estetik tasarımlar gördükten sonra, bu hikayeyi bir de stüdyonun Hanna Billqvist ve Anna Glansen’ininden dinliyoruz.

Kendinizi biraz tanıtır mısınız? Tomorrow Machine nasıl ortaya çıktı?

Anna ile Tomorrow Machine’i yaklaşık 2 yıl önce kurduk. İkimizin de endüstriyel tasarım öğrencisi olduğu Stockholm, Beckmans Tasarım Okulu’nda tanıştık. Kısa bir süre sonra tasarımın gelecekte sürdürülebilir bir dünyayı şekillendireceği düşüncesini paylaştığımızı farkettik. 

Yaptıklarınızın arkasındaki temel hedefiniz nedir?

Ana odağımız her zaman insanlara iyi gelecek, dünyaya ve doğaya iyi gelecek inovatif tasarımlar yaratmak. Tabi, bunların her zaman birazcık da eğlenceli ve heyecan verici olması.

Röportajın daha fazlası için buraya tıklayabilir, stüdyonun web sitesini buradan ziyaret edebilirsiniz.