İlk defa bu yıl çevremdeki birçok insandan yeni yıl dilekleri arasında daha sürdürülebilir bir yaşam tarzı benimsemek olduğunu duyuyorum. Bu beni oldukça sevindirse de, doğru yerden başlamanın, bu alışkanlıkları bir hevesin ötesine taşıyıp sürdürebilmek için oldukça önemli olduğunu düşünüyorum. Çoğu kişinin bu adımların öneminden haberdar olmasına rağmen, basitçe ‘gözlerinde büyüdüğü’ için bir yerden başlamaktan, hayata geçirmekten çekindiğini biliyorum.
Aslında buradaki anahtar kelime bir yerden başlamak. Var olan düzeninizde minicik bir değişiklik yapmak %1 de olsa bir iyileştirme değil midir? Milenyumun psikolojik klişelerine inanıyorum. Ufak bir iyiliğin insanı daha da iyi hissettireceğine ve daha fazlasını yapmak için motive edebileceğine de. Başlamak bitirmenin yarısı olmasa da, başlamak başlamaktır. Bir termos, bir bez çanta edinmek küçük ama kocaman bir başlangıçtır. Ve bunlar dünya kurtarır!
Sayısı hızla artan zero waste blogger’larının tek bir kavanoza sığan bir yıllık çöplerini gördüğümüzde, hemen sıfır atığın gerçek dışı, uygulanamaz bir yaşam biçimi olduğu hissine kapılıyoruz. Size bir haberim var: Sıfır atık gerçekten de imkansız. Bu sözcüğün bir süreci ifade ettiğini ve en sonundaki ‘mükemmel’ noktaya ulaştığımızda bile sıfır olmayacağını bilelim. Geçenlerde okuduğum bir yazıda dünyanın sıfır atığı mükemmel yapan birkaç insan yerine, biraz hatalı veya eksik yapan milyonlarca insana ihtiyacı olduğu söyleniyordu. İnanılmaz doğru! Bu yıl için dileğim, kendi hayatımda henüz dokunamadığım noktalarla birlikte, başkalarının da hayatına dokunmak. Az önce bahsettiğim başlamak için doğru nokta, sizin doğrunuz aslında. Kendi hayatınızı tanımak, küçük bir alışkanlığı değiştirmek. Kocaman hedefler koymak başlamaya niyet ettiğiniz bir şeyi en başından gözden çıkarmaktır bence. Küçük başlayın, ama gerçek olsun. Hangisi bilmiyorum ama, henüz başlamadıysanız bu küçük önerilerimden bir tanesi uyacaktır size muhakkak. Yalnızca birini seçip hayata geçirmek, o klişe kartopunu yuvarlamaya başlayacaktır:
- Bir termos edinin. Yanınızda taşımaya, eve götürüp yıkamaya üşenmeyin.
- Bir bez çanta edinin ve marketteki ilk kullanışınızdan sonra aylar boyu mutfakta bırakmayın. Çantanıza atmayı, arabaya indirmeyi bir alışkanlık haline getirin.
- Evinize sipariş verdiğiniz sularda cam damacanaya geçin.
- Marketten satın aldığınız ürünlerin cam paketli alternatifleri varsa onları tercih edin. Pazarları sevin. Ambalajsız ürünler her zaman korkunç değildir!
- Lütfen ve lütfen bir ‘zero waste kit’i satın almayın! Bunların hepsi evinizde var olan şeyler.
- Duş sürenizi kısaltın.
- Yakın mahallelerde oturan arkadaşlarınızla işe tek araba gidin.
- Çöplerinizi ayrıştırın. Cam kumbaralarının yerini öğrenin.
- Evinizden bir oda seçin ve burada açığa çıkan atığı tanıyın. Azaltmak için neler yapabileceğinizi araştırın.
- İşe evden yemek götürün. İlla sipariş verecekseniz, ‘Bana servis gönderme.” seçeneğini kullanın.
Bu adımların hiç birinin hafife alınacak bir tarafı olmadığı gibi, bu yıl sizi kendi dünyanızın kahramanı yapar. Umarım hayatınıza dokunur ve küçük bir değişimin filizlendirdiği sürdürülebilir bir yıl olur. İyi seneler!