Hava kirliliği, bugün dünyada karşılaştığımız en büyük problemlerden biri haline geldi. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre dünyada her 10 kişiden 9’u kirli hava soluyor. Hava kirliliğine neden olan sessiz katil, bir kum tanesinden bile küçük parçacık madde olan PM2,5.
Bu durumun farkında olan girişimci Anirudh Sharma ve şirketi Graviky Labs, PM2,5 maddesini havadan toplayıp onu mürekkebe dönüştürmeyi başardı. Girişim, insan yaşamını ciddi şekilde tehdit altına alan bu maddeyi soluduğumuz havadan arındırarak dünyaya katkı sağlamakla yetinmiyor, aynı zamanda onu işlevsel bir ürüne dönüştürüyor!
Nasıl mı? İlk olarak, egzoz borusuna yapıştırılabilen çelik bir silindirden oluşan ve Hintçe siyah anlamına gelen “kaala” kelimesinden türetilen Kaalink adlı bir filtreleme cihazı geliştirmişler. Kaalink hava kirliliğini küçük makinelere takılan bir baca ile, herhangi bir filtrelemeye gerek kalmadan, havadan direkt olarak süzebiliyor. Topladığı PM2,5 maddesini ürettikleri AIR-INK mürekkebini oluşturmak için nemlendirilmiş, kurum haline getiriyor. İşte bu kadar! Hava kirliliğinden oluşan mürekkep artık hazır. Kaalink filtresi sayesinde dizel bir aracın 45 dakika çalışması ile ortaya çıkan hava kirliliğinden, 30 ml AIR-INK™ mürekkebi elde edilebiliyor.
Mürekkep Üretmek İçin Fosil Yakıt Yakımına Son!
Kalemlerimizde veya yazıcılarda kullandığımız siyah mürekkep esas olarak kurumdan üretilmiştir. Maddenin teknik terimi “karbon karası”, kömür ya da yağ yaktıktan sonra kalan tozdur. Toz, bir polimer ve bir çözücü ile karıştırılarak pürüzsüz, akan siyah rollerball mürekkebi haline getirilir.
İşte bu noktada düşünmeye başlamış girişimci. Bu işlemi daha az hava kirliliğine sebep olacak şekilde gerçekleştiremez miyiz? AIR-INK™ tam olarak bu işe yarıyor ve ürünün mucidi Sharma şöyle açıklıyor: “Kullandığınız kalemdeki siyah renk, mürekkep yapmak için fosil yakıtların yakılmasıyla elde edilir. Ancak sadece mürekkep yapmak için yeni fosil yakıtları yakmanız gerekmez. Fosil yakıtlar zaten yanıyor.” Ayrıca Sharma 20. yüzyılın mucit ve mimar R. Buckminster Fuller’ın şu sözlerini kendilerine yol gösterici olduğunu söylüyor: “Kirlilik, toplamadığımız kaynaklardan başka bir şey değil. Onların dağılmalarına izin veriyoruz çünkü değerlerinin farkında değiliz.”
Kullanmaya Başlayan Sanatçılar
Ürünü dünyanın geri kalanıyla paylaşmaya başlamanın zamanı geldiğinde, Sharma işe sanatçılarla başlamak istedi. İlk olarak 2016’da Hong Kong’un Sheung Wan bölgesinde AIR-INK kullanarak sokak sanatı ve duvar resimleri çizmek için Singapur merkezli bira fabrikası “Tiger Beer” ile anlaştı. Sanatçılar, AIR-INK kalemlerinin geri dönüştürülmüş malzeme kullanarak hızlıca yayılan yüksek kaliteli, uzun ömürlü, derin pigmentli, toksik olmayan pigmentasyona sahip olduğunu belirtti. Şimdi ise, Sharma’nın AIR-INK’i, Kerkrade, Hollanda’daki kübik tasarım müzesiyle birlikte düzenlenen “Doğa — Cooper Hewitt Tasarım Trienali” sergisinde ve aynı zamanda New York’taki Smithsonian Tasarım Müzesi, Cooper Hewitt’te sergileniyor. 20 Ocak 2020’ye kadar süren şovda yer alan altmıştan fazla sürdürülebilir tasarım odaklı projeler, tasarımcıların doğa ile etkileşime girme şeklini temsil eden yedi bölümden oluşuyor: Anlayın, Taklit Edin, Kurtarın, Kolaylaştırın, Artırın, İyileştirin ve Besleyin.
Bu Bir Başlangıç
Mucit Sharma’nın, en büyük odağı AIR-INK’i endüstriyel ölçekte genişlemek. Girişimci, AIR-INK’in inkjet yazıcılarda, gazetelerde, kitaplarda veya tekstil baskısı gibi çeşitli uygulamalarda kullanılmasını istiyor. “Konforumuz için endüstriler kurduk, ancak çevre bunun bedelini ödemek zorunda kaldı” diyor Sharma, AIR-INK’in dünyadaki kirlilik sorununa kökten darbe vuracak bir çözüm olmadığını da ekliyor. “Bu bir başlangıç. İnsanlar buradan yola çıkarak, dışarıda yatan kullanılmayan atık biçimlerine yeniden değerlendirebilirler.”