1980’lerdeki asit yağmurlarını çok büyük oranda düzenleyen yasalar günümüzde enerji kaynaklarının kullanımının artmasıyla artık fayda sağlamıyor. Son 10 yılda enerji üretiminin çok büyük artışı ve atık miktarının üst seviyelere çıkmasıyla hava kirliliği de artıyor. Bu durumla ilgili raporlar ile uzmanlar uyarıyor.
Hava Kirliliği Hakkında
Sıfır Atık Avrupa’nın yayımladığı raporda atıkların yakılması ile hava kirliliği arasındaki ilişki inceliyor. Bunun yanında 5 adet de vaka analizi yer alıyor. Hava emisyon yasaları ve düzenlemeler hala geçmiş çevre şartnamelerine göre yapılıyor. Öncelikle sağlık ve çevre problemleri başlıyor. Atıkların yakılması başlıca hava, toprak ve su kirliliğine; ağır metaller, dioksin de kanser ve daha birçok önemli sağlık sorununa sebep oluyor. İkincil olarak yakma işlemi atıkların sınıflandırılmasına gerek duyulmadan gerçekleşiyor. Bu da geri dönüşüm ve tekrar kullanım opsiyonlarını engelliyor. Rapor da bu işlemin hava kirliliği üzerindeki etkilerini inceliyor. Raporda bu durum ile ilgili emisyon incelemeleri ve değerler yar alıyor.
Avrupa Birliği’nin Hava Kirliliği Hakkında Tutumu
Hava kirliliği düzenlemeleri Avrupa’daki çevre düzenlemelerinin en önemlilerinden ve uzun süredir çalışılanlardan birisidir. 2005 ve 2013 yılında yapılan düzenlemeler ile hava kalitesi hedefleri 2030’a kadar planlanmıştır. Avrupa Birliği hava kirliliği ile ilgili üç ana başlıkta faaliyet göstermektedir: Hava kalitesi, hava kirliliğine sebep olan maddelerin emisyon değerleri ve taşıma. Raporda özellikle ilk iki başlık üzerine incelemeler mevcut. Düzenli yapılan ölçümlerler emisyon ve imisyon değerleri sürekli kontrol edilmektedir ve planlamalar o değerlere göre yapılmaktadır.(Kısa bir not: Emisyon kimyasal reaksiyonlar ve yakma süreçleri sırasında ortam havasına karışan tüm gaz ve partiküller iken atmosferde bulunan, ölçülen veya teneffüs edilen tüm gaz ve partiküllere imisyon denir.)
Emisyon düzenlemeleri iki ana nokta üzerinde yapılmaktadır: Ulusal ve Endüstriyel. Bu yapılan düzenlemeler, ölçülen değerler optimize edilerek ulaşılması gereken hedefler getiriliyor. 2020 ve 2030 yılları için şu an belirlenmiş hedefler var ve bunlara göre çalışmalar sürüyor. Raporda özellikle endüstriyel düzenlemeler incelenerek değerlerin doğruluğu ile ilgili çalışmalar yapılıyor. Örneğin bir atık yakım merkezinin günlük ortalama değerleri: Toplam toz 10(mg/Nm^3), organik karbon 10(mg/Nm^3), hidrojen klorür 10(mg/Nm^3) ve hidrojen florür 1(mg/Nm^3) olmalıdır.
Hava Kalitesi Hakkında Mevzuat
Mevzuatın ana parçası ortam hava kalitesinin düzenlemesini ve hava kalitesinin arttırılmasını amaçlıyor. Yapılan değişikliklerle sürekli güncellenerek değerlerin ve atıkların azaltılması amaçlanıyor. Gazlar ve kimyasalların hava kirliliğini azaltmak amacıyla düzenlendiği son değerler tabloda yer alıyor.
Tablo 1. Yönergeye göre hava kirliliği ile en çok ilgili atıkların limit değerleri 2008/50/EC (AQD)
Kirletici
Ölçüm Tipi, Konsantrasyon
Sülfürdioksit
saatte bir 350 μg/m3, yılda 24 defadan fazla bu değeri geçemez
günde bir 125 μg/m3, yılda 3 defadan fazla bu değeri geçemez
Nitrojendioksit
saatte bir 200 μg/m3, yılda 18 defadan fazla bu değeri geçemez
takvim yılında bir, 40 μg/m3
Partikül Madde(PM10)
günde bir 50 μg/m3, yılda 35 defadan fazla bu değeri geçemez
takvim yılında bir 40 μg/m3
Kurşun
takvim yılında bir, 0,5 μg/m3
Benzen
takvim yılında bir, 5 μg/m3
Karbonmonoksit
en fazla günlük 8 saat ortalama ile, 10 mg/m3
Kaynak: Yönetmelik 2008/50/EC Ek 11 B.
Yukarıdaki değerler hala hedef olarak sürmekte olup tam anlamıyla başarıyla sağlanmış değil. Bu sebeple hava kirliliği sürekli olarak artıyor. Bu durumu azaltmak ve düzenlemek için sıfır atık uygulamalarına hayatımızda yer vermeliyiz.
Sıfır atık hakkında bilgi almak ve uygulamar için:
2 yorum