Baktığınız her ekrandan size kolayca satın almanızı öneren, çılgın indirimler ve süper avantajlı kampanyalar sunanlara rağmen; üretme, onarma ve paylaşma ilkelerinin toplumda karşılık bulmasını sağlamak amacıyla bir araya gelen bir gönüllülük kulübünü tanımak oldukça heyecanlı! Üstelik bunu yaparken yüzümüzü de güldürmeyi başarıyorlar, iyi ki de varlar!
Klasik soru: Onaranlar Kulübü üyeleri kimdir? Onaranlar Kulübü neden ve nasıl bir araya geldi?
Onaranlar Kulübü, 2015 yılında Doğukan Güngör, Furkan Bakır ve Ufuk Emin Akengin tarafından kuruldu. Bir kahve sohbeti sırasında ismi ortaya çıkan projemiz, 2016 yılında sokaklarla diyalog kuran üretimler ve atölyelerle faaliyetlerine başladı ve kısa zamanda tamamen organik bir şekilde büyüdü. Ne mutlu bize ki küçük bir inisiyatif olarak başlattığımız bu sosyal etki projesi, kısa zamanda yüzlerce üyesi olan üretme, onarma ve paylaşma odağında bir gönüllülük hareketine dönüştü.
Ne onarıyorsunuz? Ve aslında ne onarıyorsunuz? 🙂
Esasen sokağa çıkıp kent mobilyalarını onarıyor, yaşadığımız çevreyi güzelleştiriyoruz diyebiliriz. Bu amaç doğrultusunda çeşitli kentlerin çeşitli noktalarında atölyeler gerçekleştiriyoruz. Bugün, farklı disiplinlerden birçok gönüllü ile sosyal fayda sağlayan projeler geliştirerek üretimin demokratikleşmesi için çabalıyoruz. Onardığımız şey aslında zihinler! İnsanları üretmeye teşvik etmeye çalışıyoruz. Bu vizyonumuzun çıktısı da sokaklara yansıyor.
Şimdiye kadar nereleri onardınız?
Yelpazemiz çok geniş! Şimdiye kadar telefon kutularından kırık yağmur borularına kadar çeşitli kent mobilyalarını onardık; parklara, sokaklara birçok müdahalede bulunduk. Belki de aralarında en çok bilineni Moda’daki kırık babaların onarımı olsa da İstanbul’dan Eskişehir’e, Berlin’den New York’a uzanan üretim yolculuğumuzda gönüllü üyelerimizin desteği sayesinde birbirinden güzel projelere imza attık, atmaya devam ediyoruz.
“Atma, onar”, “Saklama, paylaş”, “Tüketme, üret” sloganları ile aslında söylediğiniz bence duyulandan çok daha derin şeyler. Peki siz Dünya’da da yükselen sıfır atık anlayışını, kent ve kentlilik odağında nasıl yorumluyorsunuz?
Ne yazık ki günümüzde onarma, üretme ve paylaşma gibi kavramlar, yavaş yavaş kaybettiğimiz değerler arasında. Onaranlar Kulübü ise kurulduğu ilk günden bugüne, bu değerleri koruma ve bu değerlere farkındalık uyandırma amacıyla hareket etmekte. Bize göre Dünya’daki sıfır atık anlayışının bu denli yaygınlaşması da farkındalığın artmasıyla bağlantılı. Bu bağlamda insanlar nasıl git gide attıkları çöp sayısını azaltıyorlarsa biz de bu anlayışı sokağa taşıyıp işlevini kaybetmiş veya kaybetmek üzere olan, artık atılma durumuna gelen kent mobilyalarını onararak gerçekleştiriyoruz. Bu onarım bazen yalnızca bir telefon kutusuna yapılan güzelleştirmeden ibaretken, bazen de kullanılmayan birkaç tahta parçasının bir bank haline getirilmesi olabiliyor. Örneğin, bir sokak için yeni bir kent mobilyası alınacağına mevcut imkanlarla ihtiyaç duyulan mobilyanın işlevi yerine getirilebiliyorsa sıfır atık anlayışı, kent odağında yerini almış demek oluyor bizler için.
Neredeyse her şeyin kullan-at olmasının, “Aman canım ne uğraşıyorsun, yenisini al”cıların artmasının tabii bir çok farklı etkeni var; fakat böyle bir ortamda size ve işlerinize tepkileri merak ediyorum.
Aldığımız tepkilerin büyük bir çoğunluğu fazlasıyla olumlu. Buna bağlı olarak motivasyonumuz da her geçen gün artıyor. Olumsuzlarla da karşılaşmıyor değiliz tabii ki ancak amacımız hiçbir zaman herkese yaptığımız işleri sevdirmek olmadı. Amacımız, en başından beri tespit ettiğimiz sorunlara farkındalık uyandırmak, aldığımız aksiyonlara tepki çekebilmekti. Bize ne mutlu ki bu amaca her gün bir adım daha yaklaşıyoruz.
Yeni bir yıla henüz girmişken; planlarınız nedir, sizden nasıl haberler alacağız 2020’de?
Her yıl olduğu gibi 2020 için de “Bu yıl çok heyecanlı projeler bizi bekliyor!” diyoruz. Onaranlar Kulübü olarak faaliyetlerimize başladığımız günden bu yana fikirler ve projeler peşi peşine gelmekte. Tabii ki bunda gönüllü üyelerimizin yeri oldukça fazla. 2020’nin ilk günlerinde gönüllü üye sayımız 1000’e yaklaştı, haliyle projelerimizin de kapsamı arttı diyelim şimdilik, gerisini de yapacağımız duyurulara bırakalım. 🙂
Peki, gönüllü olmak isteyenler sizi nasıl bulsun? Size nasıl dahil olabilirler?
Onaranlar Kulübü’nün bir parçası olmak o kadar basit ki. İlgilenenlerin internet sitemizden kayıt formunu doldurmaları yeterli aslında. Atölyelere katılım ise yaptığımız açık çağrılara gelen başvurularla gerçekleşiyor. Konusu açılmışken burada altını çizmek istediğimiz bir konu var: Onaranlar Kulübü üyesi olmak evet çok kolay ancak yaşadığımız çevreyi güzelleştirmek için bir oluşuma dahil olmaya gerek dahi yok. Sokağa çıktığınızda onarıma ihtiyaç duyan o kadar fazla yer göreceksiniz ki! Elimizden geldiği kadar bir şeyler yapabilmek, tahrip ettiğimiz evrene geri verebilmek en önemlisi. Biz her zaman buradayız ve kapımız, aramıza katılmak isteyen herkese açık tabii ki ama atölyelere katılamıyorum/onaranlara dahil olamıyorum diyenlere sokağa müdahale etmek için bize ihtiyaç olmadığını da bir kez daha belirtmek isteriz.