Bugüne kadar birçok belgesel izlemiş olabilirsiniz, ancak çevre ile ilgili hem çok fazla bilgi veren hem de fikirleri değiştiren çok az belgesel olmuştur. Aşağıda benim sıfır atık konusundaki düşüncelerimi oluşturmamı sağlamış bir listeyi paylaşıyorum, bu ufuk açıcı belgeseller ile ilgili sizin de yorumlarınızı paylaşmanızı bekliyorum.
Gasland
2010 yılı yapımlı ve yönetmeni Josh Fox olan Gasland sizi harekete geçmek konusunda oldukça başarılı şekilde teşvik ediyor. En iyi belgesel dalında Oscar’a aday gösterilen yapım izleyenleri başarılı bir biçimde aktivizme yönlendiriyor. Gaz için yapılan kazıların içme suyu ve yer altındaki dengeyi nasıl bozduğunu çarpıcı bir şekilde sunuyor. Bu filmi izlediğimde öylesine etkilenmiştim ki sularla ilgili araştırma yaptım ve Ankara’daki musluk suyunun da aslında çok iyi olmadığını fark ettim. O günden beri asla musluktan su içmiyorum.
King Corn
2007 yapım bir belgesel olan King Corn başrollerdeki Ian ve Curtis’in yiyeceklerin nereden geldiğini merak etmeleriyle başlar. Bu başlangıç sonrası beklenmedik bir sonuçla karşılaşacakları yolculuğa tanıklık ediyoruz. Amerika’da üretilen tonlarca mısırın nerede kullanıldığını bulmaya çalışmaları ve eğlenceli yolculuklarla geçiyor. Bu yolculuk sırasında şoke edici gerçeklerle de yüzleşmek zorunda kalıyoruz. Bu filmin sonunda vejeteryan olmayı denemek için karar verdim ve yiyecekleri alırken daha dikkatli olmama sebep oldu.
Food Inc.
Food Inc. yiyecek sektörü ve arka planında gerçekleşenleri ödüllü yönetmen Robert Kenner, araştırmacı yazar Eric Schlosser ve Michael Pollan’ın gözlerinden görüyoruz. Gıdaların nasıl üretildiğini, bu gıdaların sağlığımıza etkilerini ve etkilerin küresel sonuçlarını ilgi çekici bir tarzda sunan belgesel en iyi belgesel dalında Oscar’a aday gösterildi. Ben bu belgeseli izlerken en çok market fiyatları ile oynarak insanların endüstriyel gıdalara yönlendirilmesine ve tavukların büyütülmesi aşamalarına şaşırmıştım. Sloganlarında da yazdığı gibi bu filmden sonra yemeklere aynı şekilde yaklaşamıyorsunuz.
No Impact Man
No Impact Man belgeselinde Colin Beavan ve Michelle Conlin’in hayatı anlatılıyor. Hikaye Beavan ailesinin Manhattan’ın yüksek tüketimli yaşamını terk edişlerini bir sene boyunca çevreye etki yapmadan yaşamayı denemelerini konu ediniyor. Gerçek hayatta yazar olan Colin Beavan sıfır atık üretiminin önemini vurgulamak amacıyla böyle bir yola başvuruyor ve gerçekleştirdikleri bu projede birçok zorlukla da karşılaşıyorlar. Taksiye binmeyi, asansör kullanmayı yasakladıklarını izlerken amaçladıkları sıfır atık için nasıl uğraştıklarını görmek benim için ilham verici olmuştu.
An Inconvenient Truth
An Inconvenient Truth en iyi belgesel dalında Oscar ödülü kazanmış ve ABD eski başkan yardımcısı Al Gore’un hem yazıp hem oynadığı bir yapım. Birleşik Krallık, Almanya ve İspanya gibi birçok ülkede eğitim amaçlı müfredatta kullanılmış belgesel bilimsel verileri kullanarak karbondioksit gazı salınımı ve küresel ısınma hakkındaki gerçekleri açığa çıkarıyor. Filmde Al Gore’un kendisinin etkileyici görseller ile Antartika’daki buzulların erimesi ve fırtınaları incelerken bunu durdurmanın önemini defalarca vurgulaması beni çok etkilemişti. Yıkıcı etkileri durdurmak için ayrıca herkesi aktif görev almaya davet ediyor.
Bu ufuk açıcı belgesellerden sonra sıfır atık hakkında daha çok bilgi için: