Gün geçmiyor ki teknoloji bize yeni bir sürdürülebilir malzeme sunmasın… Bugünün atıktan tasarıma hikayesinde yine oldukça ilginç bir dönüşümü inceliyoruz: Istakoz kabuklarından biyoplastik!
Royal College of Art ve Imperial College’dan dört tasarımcı deniz mahsülü atıklarını biyobozunur ve geri dönüştürülebilir biyoplastiklere dönüştüren bir makine serisi geliştirmiş.
Shellworks adlı projenin tasarımcıları Ed Jones, Insiya Jafferjee, Amir Afshar and Andrew Edwards ıstakoz gibi kabuklu deniz canlılarının tüketildikten sonra çöpe atılan kabuklarını toplayarak tek kullanımlık plastiklere alternatif olabilecek kağıt benzeri sürdürülebilir bir malzeme tasarlamışlar.
Malzeme, kabuklu canlıların kabuklarında ve mantarların hücre duvarında bulunan ana yapı taşı kitin proteini ile sirke karışımından oluşuyor. Kitin dünyada en çok bulunan ikinci biyopolimer olmasına rağmen, kullanıma elverişli bir madde olarak kullanılmadan önce kaynağından kimyasal olarak ayrıştırılması gerekiyor. Tasarımcılar projeye başladıklarında kitinin piyasada satılan versiyonu kitozanın oldukça pahalı ve özünü çıkarmanın oldukça zaman alıcı olduğunu fark ettiklerinde kendi metodlarını geliştirmeye karar vermiş.
“Haftalar boyu az bir miktar kitozanı çıkartmak için zorlu bir savaş verdikten sonra bu iş için en doğru araçlara ihtiyacımız olduğunu anladık.” diyor grup. Bu doğrultuda 5 yeni makine icat eden tasarımcılar, üretim sürecinde malzemenin geri dönüştürülebilirliğini bozmamak adına hiçbir katkı maddesi kullanmamaya özen göstermiş. Her bir makineden çıkan ürün farklı yapıda ve farklı amaçlarla kullanılabilecek, sonunda ise tamamen ilk haline dönüştürülebilecek şekilde üretiliyor. İnce ya da kalın, esnek ve sert bir yapıya ulaşması isteğe bağlı.
Grup, materyalin nasıl davranacağını belirleyebilecek kendi metotlarını geliştirdikleri için biyoplastiğin daha ulaşılabilir ve dolayısıyla tasarımcılar tarafında daha yaygın kullanılabilir olduğunu düşünüyorlar. Bunun sayesinde döngüsel ekonomiye de katkı sağlayacaklar. “Ölçeklendirilebilir ve çoğaltılabilir bir üretim süreci tasarlayarak, farklı materyal uygulamaları ile eko-pozitif atık döngüleri oluşturacağımıza inanıyoruz. Kitozan biyoplastiğinin bugün kullandığımız petrol bazlı plastiklere etkili bir alternatif olabileceği kesin.” dediler.
Kısacası, doğaya verdiğimiz zararı azaltmanın çözümleri de yine doğada aslında. Yalnızca keşfetmemiz gerekiyor. Biraz da alışılmışın dışında düşünmek şart galiba…
Kaynak:
Shellworks turns discarded lobster shells into recyclable bioplastic objects